Yağcılarlıoğlu, yazılı açıklamasında, Kyoto Protokolü'nün, gelişmiş ülkelerin 2008-2012 yıllarında sera gazları salınımını yüzde 5,3 oranında azaltmasını öngördüğünü anımsattı. Protokolü bu yıl kabul eden Türkiye'nin, bu dönem için bir yükümlülük almadığına işaret eden Yağcılarlıoğlu, şunları kaydetti:
Zorlu sınav bizi bekliyor
'Ancak, 2012 sonrası için bizi bekleyen zorlu yükümlülüklerimizin olacağı açıktır. Bugünkü teknolojilerimizin gözden geçirilmesi, bazı süreçler ve alışkanlıklarımızın değiştirilmesi kaçınılmaz olacaktır. Fosil yakıtların yerine geçecek alternatif enerji kaynakları, yüksek enerji tüketen üretim süreçlerinde atık yönetiminin yeniden değerlendirilmesi, termik santrallerin yerini alacak yeni teknolojiler bulunması gerekecektir. Bu köklü değişikliklerin yanında, ulaşımdan konut sektörüne birçok alanda almamız gereken tedbirler vardır.'
Önümüzde çok kısa bir süre var
Lami Yağcılarlıoğlu, 2012 sonrası dönemde yeni bir 'Uluslararası İklim Değişikliği Anlaşması' için tarafların yıl sonunda Kopenhag'da bir araya geleceğini belirterek, şöyle devam etti: 'Ülkemiz, Kyoto Protokolü'ne taraf olmakla, protokole taraf ülkelerin oluşturduğu çalışma gruplarına da katılarak özel şartlarımızı ifade etme imkanına kavuşacaktır. Bu müzakerelerde yer almamız, bize düşen yükümlülükleri hafifletmeyecektir. Ülkemiz, bir yandan kişi başına düşen milli geliri, gelişmiş ülkeler düzeyine çıkarmaya çalışırken, diğer yandan da karbon emisyonlarının düşmesini öngören yükümlülükler üstlenmesi, çözülmesi kolay olmayan bir ikilem olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye'nin önünde çok kısa süre bulunuyor. Bu nedenle vakit geçirmeden bir an önce topyekun bir çalışma başlatılması kaçınılmazdır.'
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!